Dişil Gücün Çekiciliğini Nasıl Elde Edersiniz?
Ruh eşinizle aynı frekansta buluşabilmek için, gereksiz yüklerden, iyileştiremediğiniz bütün olumsuz yüklerden kurtulmalısınız. Bunu başarmak kolay değildir fakat her şeye değer. Sözcüklerle ifade edilemeyen saf sevgiye dokunduğunuzda, hayatınıza yepyeni bir tat gelecektir. Yaşam mucizelerle dolu, yıldızlar bile sizin için yer değiştirebilir. Gölgede bıraktığınız “dişil” yönünüzü aydınlığa çıkardıkça, sizi bekleyen hayatın ihtişamını göreceksiniz.
İçinizdeki Dişil özünüze kavuştuğunuzda, duygusal aydınlığınızı bulacak, ruhsal sorunlarınızın üzerinde çalışıp, boşluklarınızı doldurup ve sonunda kendinizi sevmeyi de başaracaksınız. Böylece sevgi enerjisini çeken bir mıknatıs haline geleceksiniz. Kendinizi sevmelisiniz ki sizden yayılan çekim ve ışığın, diğer insanlar tarafından algılanmasına izin verecek kadar kendinizi iyi hissedebilesiniz. Dişil enerjinizi eski yaralarınızın, acılarınızın ve üzüntülerinizin karanlığında gizli tutmayın.
Siz sağlıklı bir kadınsınız; içinizden gelen ışığı gizlemeyin. Kendinizle ilgili güzel duygular besleyerek, ışığınızın önüne ördüğünüz duvarı yıkabilirsiniz. Ve sizde tüm ihtişamınızla hayatın parçası olabilirsiniz.
Çekici Olabilmek İçin; Önce Siz Dişil Özünüzü Sevin;
Çekici olabilmek sevilmeye hazır olduğunuzu gösterebilmek için, önce içinizdeki “dişil özü” sevmelisiniz. Fakat egodan etkilenmeden, kendinizi yarım bir hayat yaşamaya mahkum etmeden, ilahi bir sevgi ile sevmeyi öğrenmelisiniz.
Bir cenaze çelengi kadar hüzünlüyken, olumsuzluklardan arınıp, bir nilüfer çiçeği kadar güzelleşen insanlar tanıyorum. Kendini seven insanın yüzünden ve gözlerinden yansıyan mutsuzluk silinir, çatık kaşları gevşer, bezgin vücudu dikleşir. Kamburu düzelir, omuzları dik geniş durur. Sağlığı düzelir, küçük yaralanmalar, kesikler, çizikler ve çürükler yavaş yavaş yok olur. Bunu deneyin kendinize karşı eleştirel bir tutum içindeyken durmadan koltuklara, dolaplara, kapılara çarparsınız, devamlı ayağınız bir yerlere takılır. Hatta düşersiniz. Bir arkadaşım vardı; mutfakta devamlı elinin yanmasının erkek arkadaşının davranışları için sıkça kullandığı “yüreğimi yakıyor” deyişi ile ilişkisi olduğunu keşfetti. Bir anda arkadaşımın zihni aydınlandı ve o adamdan ayrıldı. Kendisine karşı çok daha nazik olmaya başladı ve artık kendisini minik yanıklarla cezalandırma gereği duymuyor. İçinizdeki “dişi özü” sevmeyi öğrendikçe, büyük küçük birçok şaşırtıcı değişim yaşarsınız.
Çocukluğu boyunca üvey babası tarafından cinsel tacize uğrayan bir danışanım; yıllar süren çalışmalarının sonucunda acılarından ve sorunlarından kurtulmayı başardığında, hüzünlü kahverengi gözlerinin, parlak ışık saçan bir yeşile döndüğünü gördü. Dişil özü ile barışan bu kadın; “Artık sevginin bana bağışladığı mutluluğu, iliklerimde, içimde hissediyorum” diyor. Bir çok kişi böyle şeyler hissettiklerini söylüyor. İçindeki canlılığı, “kor gibi” diyerek ifade eden bir kadın hatırlıyorum. Dişil özümüzü seversek, kendimizi iyi hissederiz ve böylece içimizdeki güzellikleri başkalarınızda görmelerine izin veririz.
Güzellik Hangi Kadınlara Aittir?
Çekici Olmayan Kadın Yoktur, Sadece Kendine Çekici Olma Hakkı Tanımayan Kadın Vardır; Hepimiz doğal bir güzelliğe sahibiz. Güzellik sadece seçilmiş bir kaç kadına bahşedilmiş bir özellik değildir.
Güzellik, çekici olmayı hak ettiğine inanan ve içindeki ruhsal güzelliği dışa vurabilen tüm kadınlara bahşedilmiştir. Tabi ki ben şu sonradan kazanılan süslü ve sahte güzellikten bahsetmiyorum. Benim dediğim güzellik, Her kadının içinden dışına yansıyan doğal güzelliktir.
Çekiciliğin Mıknatıs Etkisi
İçimizdeki dişil özümüzün ruhunu yakalayabildiğimizde otomatikman kendimizi çekici bulmaya başlarız ve diğer insanlara da son derece çekici görünürüz. Onlarda bizde bazı özel “şeylerin” olduğunu fark eder, bu özel şeylerin ne olduğunu tam olarak anlayamasalar da, etrafımızda olmaktan hoşlanırlar. Çekiciliğiniz adeta bir “mıknatıs etkisi” oluşturur.
Zihninizin zindanlarında hapsolmuş kadını özgür bıraktığınızda, fiziksel görüntünüz tipiniz tamamen değişir. İçinizde ezelden beri bulunan, ama bastırmaya çalıştığınız yumuşaklığın dışarı çıkmasına izin verin. Bu yumuşaklık sizi zayıf karakterli bir yapmaz, tam tersine çekici ve ruhsal olarak daha kuvvetli bir kadın yapar.
Kendinizi kutsal ilişkilere hazırlamak için yapacağınız çok şey var, ama kendinize hak ettiğiniz sevgi ve saygıyı vermek, doğru yolda atacağınız en büyük adımdır. Kendinizi sevebilmek için ise; önce kendi “doğal dişi özünüzle” bir ilişkiye girmeniz gerekir. İçinizde ve ruhunuzda var olan güzelliklerin farkına varmalısınız. İyileşme için gereken çabayı göstermelisiniz. Ve dişi özünüzde sakladığınız “güzel kadını” serbest bırakmayı arzu etmelisiniz.
DevamıDİŞİL ENERJİ HAYATIN GÜCÜDÜR
Dişil enerji kadınlıktan çok daha fazlasıdır. Yaşamın kendisidir. pek çok yolla hayatınızda dişi enerjiyi deneyimlersiniz. En sevdiğiniz müzik çalarken vücudunuz hareket etmeye başlar. Kollarınız havaya kalkar, kalçalarınız salınır, gözleriniz kapanır. Vücudunuz ve müzik adete bir bütün olur, kenetlenir birlikte hareket eder. Müzik kollarınızda, bacaklarında ve tüm gövdenizde hareket eden kan gibidir, dans anlıktır ve birdenbiredir.
Aynı dişil olmanın, kadınsı gücün, amaçsızca aşkın dansı hayatı tüm vücutla kutladığı gibi… Vücudunuz, hisleriniz ve kainat kadınsı gücün yaşam bulmuş halidir. Kadın, dişil güç hayatın gücüdür. Hayatta var olan tüm çekicilikler, korkular kadınların hayatla danslarının bir çeşididir. Dişil enerji sadece biz kadınlarda değil, yeryüzünde var olan tüm dişil canlılar için geçerlidir.
Rahatlamaya izin verdiğimizde, bu dünyanın kokusuyla, sesiyle ve türlü ilişkisiyle eğlenmeye başladığımızda, kendimize kadınsı güçle daha iç içe olmak için izin veririz. Sadece duygularımız değil aynı zamanda çevremizdeki müziği hissetmeye de izin verirsek, dişil güçle hareket etmeye daha çok olanak sağlarız.
Cinsellik başlı başına kadınsılığın en mükemmel dışa yansımasıdır. Aşkın, hissin, yaratımımızın ve duyguların tüm vücudu etkileyen en önemli danstır. Kadın ya da erkek fark etmez, cinsellik aşkın oluşumunun dişil güçteki en iyi ifadesidir. Cinselliğe olan yatkınlığın özgür ya da bastırılmış hissetme derecen genellikle kadınsı güce olan davranışlarını yansıtır.
O anda olan enerji “Dişil güçtür”. Durdurulamaz. Yaşamın kaynağıdır. Dişil hayattır.
DevamıNeden Kadın Olmakta Zorlanırız?
Hayatınızın şuan, şimdi hangi noktasındasınız? Evli, bekar,boşanmış, ayrılmış ya da dul olabilirsiniz. Bir sürü çocuğunuz olabileceği gibi hiç olmayabilir de. Biri ile cinsel ilişkide bulunabilir ya da bulunmayabilirsiniz. Yaşınız otuzun altında, altmışın üstünde ya da bunların arasında bir yerde olabilir. Şuan yaşamınızda bir sürü sorun olabileceği gibi her şey tatmin edici güzellikte de olabilir.
Şua anda nerede olduğunuz önemli değil. Bu yazıyı okumaya başladığınıza göre karışık duygular içine gireceksiniz. Belki de cinsel olarak kendinizden ne beklediğinizi bile bilmiyor olabilir ve kendi cinsel özünüzü kabul için başlangıç konusunda heyecanlı ya da kararsız davranabilirsiniz. Belki de kendiniz de, hayatınızda değişiklik yapabilmek için; sihirli bir formül bulacağınızdan kuşkularınız vardır. Emin olduğum bir şey var, o da kendiniz için daha fazlasını istediğinizdir.
Dişi Enerjimizi Kabul Etmekte Neden Zorlanırız?
Dişi enerjinizi kabul etmenin cinsel kimliğinizi kabul etmenin bir parçası olduğunu anlamalısınız. Cinsel kimliğinizi kabul etmenizi etkileyen birçok faktör vardır. Dişi enerjinizi yani cinsel kimliğinizi kabul etmek; kendinizi rahat hissetmenizden, cinselliğe bakış açınızdan ve karşı cins hakkındaki düşüncelerinizden etkilenir. “Dişilik Okulu; İçindeki kadın ile buluşma” 21 günlük değişim programı; cinsel duygularınızı daha iyi öğrenmeniz, değiştirmeyi tercih ettiğiniz kendinizi değiştirmeniz ve cinselliğinizi geliştirim hayatınıza yerleştirerek sürekli hale getirmeniz için fikir veriyor.
Kadınlara özel hazırlanmış olan “Mutlu Kadın Atölye Çalışması” 21 günlük Dişilik Okulu eğitiminin sıkıştırılmış formatıdır.
Belki de cinsel özünüzü keşfetmek için kitaplar dergiler okudunuz kendinizde değişiklikler yapmaya çalıştınız, hatta yararlı olabileceğini düşündüğünüz belirli fikirleri uyguladınız.
Cinsel kimliğini ve dişi özünü neden bir çok kadın hayatına geçirmek istiyor?
Eğitimlerimizde bir çok kadın arayış hissi ile geldi. Çünkü bu güne kadar denedikleri yöntemler işe yaramamıştı. Bazı zamanlar her şeyi doğru şekilde yaptıklarında bir şeyler düzelir diye hissedebilirsiniz. Cinsel gelişim bir amaca ulaşmak için izlenen basamaklar ya da teknikler dizisi değil, sizi bütünüyle kapsayan bir süreçtir. Bedeniniz kadar düşünce, duygu ve tutumlarınızı içine alır. Cinsel kimliğini kabul etmek ve olmak istediği kadına dönüşmek bir kadının hayattan zevk almasını sağlaması ve cinsel gelişiminin bir parçasıdır. Yapmak istediğiniz değişiklikler hakkında belirli bir kuşkularınız olabilir ve sorularınızın cevaplarını başka bir kız kardeşinizin kalbine dokunduğunuzda çözüm bulabilirsiniz.
Eğitime katılan kadınlardan biri şöyle söylemişti; “partilere, davetlere giderdim ve diğer kadınlara bakardım. Orada kendini kadın gibi hissetmeyen tek kadının ben olduğuma emindim” Şimdiye kadar kadın olduğunu hissetmemek tuhaf değil ve kaderiniz de değil.
Neden kendimizi kadın gibi hissetmiyoruz?
Şimdiye kadar kadın gibi hissetmemenizin sebebi bir çok şeye bağlı olabilir. Örneğin ailenizin dini ve ahlaki değerleri cinselliğe karşı tutumunuz ciddi şekilde etkilemiş olabilir ya da cinsel bir varlık ve insan olarak kendinize karşı olumlu olumsuz duygularınız, cinsel kimliğinizi kabul etmek ile ilgili gösterdiğiniz çabalarla çatışabilir. Vücudunuzla barışık olmanız da cinsel kimliğinizle ilişkinizi etkiler.
Son zamanlarda çalışma hayatının getirdiği yarış hali içinde, eril enerji kadınlarda daha aktiftir. Bir çok kadının özü olan dişil enerjisini tekrar elde edebilmeleri adına şüpheleri vardır. Ve kadın olmanın saygı değer olmadığını, ya da şeytani ve tehlikeli olduğunu düşene biliyorlar.
Aynı zamanda çocukluğumuzda, bize her alanda model olan ailemiz çoğu zaman cinselliğini bizden saklar. Ne yazık ki bir kadın olarak cinsellik açısından saygı duyacağımız ve benzemeyi arzulayacağımız çok az modelle büyüyoruz.
Bu yüzden cinsel açıdan değişmeyi isteyip istemediğimizden kuşku duymamız gayet doğal. Bir çok kadın bu düşünceyi paylaşıyor. Şuandan başlayarak kim olduğunuzu ve cinselliğinizi keşfetmeye başlamak için kendinize güvenip bir adım atmak yeterli.
Devamı